Osmanlı'da padişahın asker tayin etme ve askerlere yetki veya emir verme yetkisi var mıydı?

Cumhuriyet doneminden once orduda askerlere verilen yetkiler yada emirler kim tarafindan veriliyordu? Padisahin Asker tayin etme yetkisi var miydi?

Konuyu oku

Okunuyor: Osmanlı'da padişahın asker tayin etme ve askerlere yetki veya emir verme yetkisi var mıydı?

Evet — Osmanlı’da padişah resmi olarak orduyun başı ve yüksek tayin-mercii (komutan-ı ekrem) idi; fakat pratikte atama ve emir verme yetkileri sadrazam, serasker, vezirler, eyalet beyleri ve ordu komutanları aracılığıyla uygulanırdı. 19. yüzyılın Tanzimat ve ıslahat dönemiyle birlikte modernleşen ordu yönetimi (Seraskerlik/Harbiye) ve bürokratik atama usulleri yaygınlaştı; yerel birlikler içinse valiler ve sancak beyleri yetki sahibiydi.

Kısa açıklama:

  • Klasik dönemde padişahın mutlak yetkisi sembolik ve hukuki anlamda belirgindi; yüksek rütbeli paşaların tayini, ödüller ve azilleri padişahın emriyle yapılırdı ama fiilen sadrazam veya serasker aracılığıyla yürütülürdü.
  • Kapıkulu (devşirme kökenli merkezî birlikler), sipahiler (timar sahibi atlı askerler) ve eyalet askerleri farklı atama/komuta usullerine tabi idi; merkezi ordunun komut zinciri padişahtan başlayıp serasker/vezirler ve paşalara iniyordu.
    1. yüzyıl reformlarıyla Harbiye (Seraskerlik) birimi kuruldu, subay ve rütbe atamaları daha çok resmi bürokrasi içinde yapılır oldu; yine de son söz resmi olarak padişahtaydı.

İsterseniz döneme (klasik/erken modern/geç Osmanlı) göre ayrıntılı örnekler ve hangi makamların nasıl atama/emir verdiğine ilişkin belgelerle açıklayayım.

Terimler:

  • Devşirme: Hristiyan ailelerden alınan gençlerin eğitim görüp kapıkulu asker ve yöneticisi olmaları sistemi.
  • Kapıkulu: Saraya bağlı merkezî askerî birlikler (ör. Yeniçeriler, Humbaracı), doğrudan merkeze bağlıydı.
  • Serasker: Osmanlı’da savaş işlerinden sorumlu üst merci; Tanzimat sonrası Harbiye/Seraskerlik modern savaş yönetimini temsil eder.
  • Sipahi (Timariot): Devlet tarafından timar (toprak geliri) verilen atlı asker; genelde eyaletlerde hizmet eder, tayini merkez tarafından yapılırdı.

Cumhuriyet kurulmadan onceki 5 sene icin bu soruyu yanitlarmisin.

1918–1923 (Cumhuriyet ilanından hemen önceki beş yıl) döneminde hukuken padişah ve İstanbul hükümeti (Sublime Porte/seraskerlik) askerî atama ve emir yetkisine sahipti; fakat fiilen 1918 Armistice’ı ve İtilaf işgalleri sonrası yetki kısıtlandı ve 1919’dan itibaren Anadolu’daki Millî Mücadele ile Ankara’daki TBMM ve onun ordusu (ilk önce Kuva-yi Milliye sonra düzenli ordu) gerçek askerî yetkiyi devraldı; saltanatın kaldırıldığı 1 Kasım 1922’ye kadar yetki resmen karışık, 1922’den sonra ise TBMM egemen oldu. (Kaynak: Britannica; tarih kontrolü 14 Eki 2025.)

Kısa kronoloji ve önemli noktalar

  • 30 Ekim 1918 — Mudros Mütarekesi: Osmanlı ordusunun fiilen çöktüğü ve İtilaf güçlerinin denetimi başladığı, merkezi otoritenin önemli ölçüde sınırlandığı dönem. Bu, İstanbul hükümetinin askerî atama/örgütleme imkanlarını ciddi biçimde kısıtladı (Britannica, kontrol 14 Eki 2025).
  • 1919 — Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı (19 Mayıs) ve sonraki süreç: Başlangıçta İstanbul Hükümeti tarafından “9. Ordu Müfettişi” olarak atanması, yani hâlen resmi atama mekanizmalarının varlığına örnek; ama Millî Mücadele hızla İstanbul otoritesinden bağımsız bir askerî-sivil yapı oluşturdu (Britannica).
  • 1920 — 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması: TBMM kendi yasaları ve atamalarıyla (komutan tayinleri, ordu örgütleme, seferberlik) sahada gerçek yetkiyi kullanmaya başladı; Kuva-yi Milliye güçleri giderek TBMM emrine girip düzenli orduya dönüştürüldü.
  • 1 Kasım 1922 — Saltanatın kaldırılması: Padişahın resmî askerî yetkisi fiilen sona erdi; TBMM ülke egemenliğini ve askerî yetkiyi konsolide etti. Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te ilan edildi ama askerî otoritenin TBMM’ye geçişi 1922’de tamamlanmıştı.
  • İtilaf güçlerinin denetimi ve İstanbul’daki hükûmet değişkenliği (kısa ömürlü kabineler, denetim vs.) suretiyle merkezi atama/emir yetkilerinin uygulanması büyük ölçüde engellendi.

Örnek uygulamalar

  • Resmî atamalar hâlen İstanbul’dan yapılıyordu (ör. müfettiş atamaları), ama fiili komuta sahadaki koşullara göre (Anadolu’daki milli komutanların inisiyatifi, yerel kuvvetler) şekillendi.
  • 1919–1922 arasında birçok yerel komutan (Kuva-yi Milliye liderleri) TBMM tarafından rütbe ve görevleştirmeye tabi tutuldu; aynı zamanda İstanbul’da seraskerlik makamı ile İtilaf etkisi nedeniyle etkin kontrol sınırlıydı.

Kaynaklar (seçme)

Terimler

  • Armistice of Mudros: 30 Ekim 1918’de Osmanlı ile İtilaf devletleri arasında imzalanan ateşkes; Osmanlı ordusunun fiili çözülmesine ve İtilaf işgallerine yol açtı.
  • Grand National Assembly (TBMM): 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan meclis; Millî Mücadele’nin sivil ve askerî otoritesini temsil etti.
  • Kuva-yi Milliye: Millî Mücadele dönemindeki yerel (çoğunlukla düzensiz) milli kuvvetler; sonradan düzenli orduya entegrasyon sağlandı.
  • Serasker: Osmanlı’da savaş işlerinden sorumlu bakan/komutanlık makamı (Tanzimat sonrası Harbiye/Seraskerlik).
  • Saltanat (Padişah): Osmanlı devlet başkanı; resmî askerî üst komutandı, ancak 1918–1922 aralığında yetkisi önemli ölçüde azalmıştı.

İsterseniz belirli bir yıl (ör. 1919 veya 1921) için daha ayrıntılı belgeler, atama örnekleri veya TBMM kararlarıyla destekli bir zaman çizelgesi hazırlayayım.