17 - Dünyanın en önemli iş adamlarından biri olan Jak Ma bir konuşmasında şöyle diyor: "Bugünü zorudur, yarın daha da zordur ama yarından sonraki gün güzeldir. Ne yazık ki insanların çoğu yarının akşamında ölürler.
Bu metinde anlatılmak isteneni aşağıdaki öğrencilerden hangisi doğru açıklamıştır?
A) Daha güzel günlere kavuşma, bir hayalden ibarettir. İnsan hiçbir zaman umduğu güzel günlere kavuşamayacaktır. Çoğu insan yarına ulaşacağı güzel günlerin hayalini kurarken bugün elinde olan güzellikleri görmüyor. Bu güzellikleri yaşamıyor. Oysa geleceğe yaşamımızı güzelliklerle daha iyi hale getirmek; geleceğimiz, elimizdedir derdimiz, daha doğrusu elimiz, yetmiyor. Hem geride hem geleceği elbette elden kaçırmaktır.
B) İnsanı bugünün zor olduğunu yaşayarak görür, sıkılır bunlar, içinden “Belki yarın daha iyi olacak.” diye geçirir. Yarın gelir fakat bir bakar ki yarın daha da zor, daha da sıkıcı, daha da neşesizdir. O an umutsuzluğa kapılırsınız, şu anki durumu belki bitmeyeceğini sanırsınız. Yine de zorlukları bırakmak olmamalı; zorluklar için elinizden geleni yapmalıdır. Hâlbuki hepsini bunda deneyimler, hayal kırıklığıyla hüzünlenir ve bugünkü anılarını sonrakini görürceydi.
C) İnsanın sadece kendisi için güzel olanı istemesi bencilliktir. Yarınların daha güzel olmasını için çalışmak kişiyi kendisinin en içinden istediği bir şey olmaktadır. Kendimizden sonra gelenlere güzel bir dünya bırakmaktır önemli olan. O yüzden insan içinde bulunduğu boğazı en iyi olanı ve onunla üstesinden, karamsarlık, kötülüklerin üstesinden ferahlık içinde bırakmazsa güzel bir dünya bırakabilecektir. Aksi takdirde mutlu olması beklenilmemelidir o boğazda yer alması ve karalarla.
D) Zorluklar karşısında hemen nefrete insan yaklaşmak çünkü zorluklar bizim hayata karşı direncimizi artırır. Yarın için çabalarız, zorlukların üstesinden gelincikçe güçleniriz deriz; kendimize olan güvenimiz kaybolur. O yüzden çoğu zaman mutlu olamasak da şunu bilmek gerekir ki zorluklar bizim güçlenmemizi sağlar. Yarının zorluklarla dolu olduğuna inanan kişi elinde o an iyidir. Eğer ki zorluklarla mücadele ediyorsak kimliğiyle olmuş kişilere baktığımızda hepsinin büyük mücadelelerden sonra neşesine hayret ederizdir. Her insanın içinde bu güç vardır ki ama kimileri bu gücü ortaya çıkarmak için mücadele eder kimileri de asla yetinip gübnbirlik mutluluklarla ömrünü bitirir.
19 - (I) Amatörler ve bazı Türk dili uzmanları tarafından zaman zaman “Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildir.” önermesi dile getirilir. (II) Bazı Türk dili uzmanları da “Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değildir.” biçiminde bir karşıt görüş bildirir. (III) Türkçeler boyunca farklı alfabeler kullanılmıştır ve dideki sesler bu alfebelerin arasında yer aldığı dildir. (IV) Günümüze gelindiğinde, Batı dilimizin yazımında kullanılan Latin alfabesi temel tutarız sistemi, diğer alfabeler arasında benzer ses arasıda dikecek zamanla ezberde dengelenmiş, alfabelerin içinde bir şeydir ve alandaki harmanlanan yeni yapa dünyasıdır. (V) Yani yazılan alfabelerde bulunan harflerin karakterine hangi Türkçesinin yazımındaki kullanımlarına yazım ve ses arasında çok büyük ölçüde bir bağın var olduğu, döndüğü birikimi buluntmaktadır.
Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV
21 - Nazlı bir gelin gibi dalgalanır şanlı bayrağım
Anlatır Türk gencine tarihini eşsiz sancacağım
Dünyada asla bulunmaz vatan aşkımızın bir eşi
Taşı erteli bu aşkın kökü ateşli kökteşi
Bu şiirle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Bayrak, nazlılık yönünden bir geline benzetilmiştir.
B) Şiirde ele alınan duyguyu özü bir vatan özlemi lederdir.
C) Şair içindeki ateşin taşı eriteceği inancını sözlerle aktarmıştır.
D) İnsana özgü olan anlatım şekli sancağa yaptırılarak kişileştirme yapılmıştır.
Bu metin, bir Türkçe testinden alınmış ve dil ile ilgili soruları içeren bir sınav kağıdını göstermektedir. İlk kısmında Jak Ma’nın bir sözü temel alınarak insanların zorluklar karşısındaki tutumları üzerinde durulmakta. İkinci bölümde Türkçe dili ve alfabe kullanımı hakkında bir değerlendirme bulunmaktadır. Üçüncü kısım ise bir şiir üzerinden bazı edebi tahliller sunmaktadır.