Yağmur şiirinde kullanılan söz sanatları nelerdir ve bu sanatların incelenmesini yapabilir misiniz? Şiirin dilbilgisi, imgeleme, anlam, ses ve ritim gibi unsurlarını ve diger konuları da ele alabilir misiniz?
Tevfik Fikret’in “Yağmur” adlı şiiri, söz sanatları açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. İşte şiirde kullanılan başlıca söz sanatları ve bu sanatların incelenmesi:
İmge (Mecaz):
- “Hâsretle bakarım” (2. dizede): Bu cümlede “hâsret” kelimesi mecaz olarak kullanılarak özlem ve özleme kapılmışlık hissi anlatılmıştır.
- “Yıkanmış ruhumdur sen” (6. dizede): “Yıkanmış”, ruhun temizlik ve arınma anlamına gelirken, burada mecaz yoluyla temizlenmiş ve yenilenmiş bir ruhu ifade eder.
- “Ah, geçmiş senelerimin sıcak perdeleri” (12. dizede): “Sıcak perdeler” ifadesi, gençlik yıllarına (geçmiş seneler) atıfta bulunurken, mecaz yoluyla nostaljik bir anıyı ifade eder.
Tezat:
- “Acılara sebepler, sümbüller gibidir” (5. dizede): “Acılar” ve “sümbüller” arasındaki tezat, bir yandan acıların sürekli ve her zaman var olduğunu, diğer yandan sümbüllerin ise güzellik ve mutluluğu simgelediğini vurgular.
Kişileştirme (Mübalağa):
- “Köpük köpük dudakların sulardır uykuda” (13. dizede): “Dudaklar” kişileştirilerek uykudadır ve adeta konuşurcasına suya benzetilir. Böylece uyku hali daha canlı bir şekilde anlatılır.
Ses Sanatı:
- “Rüzgar durulursa, ortalığa yayılır öpsün diye” (7. dizede): Burada “durulursa” ve “öpsün diye” ifadeleri arasındaki tekrar, ses tekrarı etkisi oluşturarak ritmik bir akıcılık sağlar.
Dilbilgisi:
- “Aşk’ın şenliğinde göğse bastırsan başını” (15. dizede): “Göğse”, “bastırsan”, “başını” kelimeleri arasında uyum sağlanarak anlamı güçlendirir.
Anlam:
- “Solgun yüzlerde durup uyuşturmuş, haz dönemlerinde” (16. dizede): “Solgun yüzler” ifadesiyle birlikte “haz dönemlerinde” ifadesiyle uyumlu bir şekilde anlam yaratılır ve insanların mutlu olduğu dönemlerde bile hüzün duygusunun varlığına dikkat çekilir.
Ritim:
- Şiirde, kafiye ve ölçü düzenine bağlı bir ritim kullanılmıştır. Dize ve hece sayıları düzenlidir ve şiirin ses uyumunu sağlamaktadır.
Bu söz sanatlarının yanı sıra, “Yağmur” şiiri dilbilgisi, imgeleme, anlam, ses ve ritim gibi diğer unsurları da içermektedir. Dilbilgisel uyum, imgesel anlatım, metaforlar, anlamsal katmanlar ve ritmik yapı, şiirin anlatmak istediği duyguyu ve hissiyatı okuyucuya aktarır. Şiir aynı zamanda izlenimleri ve duygusal deneyimleri resmederken, okuyucunun hayal gücünü harekete geçirmeyi amaçlar.
Tevfik Fikret - Yağmur
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
Olur dembedem nevha-ger, nagme-saz
Kafeslerde, camlarda pür ihtizaz
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler…
Sokaklarda seylabeler ağlaşır
Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
Bulutlar karardıkça zerrata bir
Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
Bürür bir soğuk, gölge etrafı hep,
Numayan olur gündüzün nısf-ı şeb.
Söner şimdi, manzur olurken demin
Hayulası karşımda bir alemin.
Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
Geçer boş sokaktan, hayalet gibi,
Şitaban u puşide-ser bir sabi;
O dem leyl-i yadımda, solgun, tebah,
Surur bir kadın bir rıda-yı siyah
Saçaklarda kuşlar -hazindir bu pek! -
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
Öter guş-ı ruhumda boş bir enin,
Boğuk bir tezad-ı sukun u tanın;
Küçük, pür heves, gevherin katreler
Sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
Olur muttasıl nevha-ger, nağme-saz
Sokaklarda, damlarda pür ihtizaz
Küçük, pür heves, gevherin katreler…
YAĞMUR
(Günümüz Türkçe’siyle)
Küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
Kafeslerde, camlarda titreşerek
Dürmadan türkü söyler, ağıt yakar
Kafeslerde, camlarda titreşerek
Küçük, tekdüze, ürkek vuruşlar
Sokaklarda seller ağlaşır
Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
Bulutlar karardıkca zerrelere bir
Ağır, olgun dalgalanma gelir;
Bir soğuk gölge çevreyi bürür,
Gündüzden geceyarısı görünür.
Söner şimdi, görünürken demin
Maddesi karşımda bir alemin
Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
Geçer boş sokaktan, hayalet gibi
Koşarak bir Cocuk, başı Ortülü
O sıra, andığım gece, solgun ve bitkin,
Sürür bir kara Carşafı bir kadın
Saçaklarda kuşlar - acıdır bu pek! -
Susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
Oter ruhumun kulağında boş bir inilti,
Boğuk bir sessizlikle tınlamanın çelişkisi
Küçük, istek dolu, inci gibi damlalar
Sokaklarda, damlarda hep titreşir
Ezgi söyler durmadan, ağıt yakar
Sokaklarda, damlarda hep titreşir
Küçük, istek dolu, inci gibi damlalar…
Tevfik Fikret (1897)
Şiiri aldığım kaynak.
TERİMLER:
İmge (Mecaz): Bir kelimenin gerçek anlamının dışında kullanılarak, mecaz yoluyla başka bir anlamın ifade edilmesidir.
Tezat: Zıt anlamlı ifadelerin bir arada kullanılmasıdır.
Kişileştirme (Mübalağa): İnsanlara veya canlı olmayan varlıklara insan nitelikleri yükleyerek onları canlı gibi gösterme sanatıdır.
Ses Sanatı: Şiirin veya söyleşinin ritmik bir yapıya sahip olmasını sağlayan ses tekrarı, uyak, şiirsel dil ve vurgu gibi unsurları içerir.