Halk edebiyatının duygusal içerikli şiirlerinin hangi bilim dalıyla ilişkisi vurgulanıyor?

Halk edebiyatında, insanların çeşitli duygusal durumlarını yansıtan zengin şiirler bulunur. Örneğin, “Ellerin mektubu gelmiş okunur, benim yüreğime hançer sokulur.” gibi dizeler bu konuya örnek olarak verilebilir. “Bu ellerin taşı hiç bana değmez, ille dostun gülü yaralar beni.” şeklindeki başka bir örnek de verilebilir. Bu konuyla ilgili daha pek çok örnek mevcuttur, örneğin “Anasının bir tanesini hor görmesinler.” gibi. Basit görünen bir dize bile, yabancı bir yere gitmeye hazırlanan bir genç kızın kaygılı halini güzel bir şekilde ifade edebilir.

Bu paragrafta verilen dizeler ve açıklamalarla, edebiyatın hangi bilim dalıyla ilişkisi vurgulanmaktadır?
A) Tarih
B) Sosyoloji
C) Psikoloji
D) Felsefe
E) Filoloji

C) Psikoloji

Neden Psikoloji Doğru Cevaptır?

Psikoloji, insan zihninin ve davranışlarının bilimsel olarak incelenmesidir. Halk edebiyatındaki duygusal içerikli şiirler, insanların iç dünyalarını, duygularını, düşüncelerini ve psikolojik durumlarını yansıtır. Halk edişiyatının bu tür eserleri, bireylerin sevinç, üzüntü, özlem, kaygı gibi duygusal durumlarını dile getirdiğinden, insanın zihinsel süreçlerini anlamakla ilgili olan psikoloji bilimiyle doğrudan ilişkilidir.

Diğer Seçeneklerin İncelenmesi

A) Tarih

Tarih, geçmişte yaşanmış olayları, tarihsel gelişmeleri ve toplumları inceleyen bilim dalıdır. Halk edebiyatındaki şiirler zaman zaman tarihsel olaylara ya da geçmişe dair bilgiler içerebilir ancak buradaki odak noktası duygusal içeriktir, bu nedenle tarih bu bağlamda doğru cevap değildir.

B) Sosyoloji

Sosyoloji, toplumsal yapıları, toplumsal ilişkileri ve davranışları inceleyen bilim dalıdır. Halk edebiyatı bu yapı ve ilişkileri yansıtıyor olsa da, özellikle duygusal açıdan zengin şiirlerin incelenmesi bağlamında psikoloji daha doğrudan bir ilişki kurmaktadır.

D) Felsefe

Felsefe, varlık, bilgi, değer, akıl, zihin ve dil gibi konuları ele alır. Halk edebiyatındaki şiirler bazen felsefi temaları içerebilir; ancak bu durum, bireylerin duygusal deneyimlerini ve içsel durumlarını açıklamada psikoloji kadar spesifik değildir.

E) Filoloji

Filoloji, dilin tarih öncesi dönemlerini, yazılı eserlerin dilini ve tarihi inceler. Halk edebiyatının dilsel karakteristiklerini incelerken ilgili olabilir ama duygusal açıdan zengin şiirlerin incelenmesi açısından psikoloji daha açık bir ilgi alanıdır.

TERİMLER:

Psikoloji: İnsan aklı ve davranışının bilimsel çalışma alanıdır.
Halk Edebiyatı: Halk kültüründen doğan ve genellikle anonim olarak geçmişten günümüze ulaşan edebi eserlerdir.
Duygusal İçerik: Bir eserin veya ifadenin insan duygularını doğrudan etkileyen, duygulara seslenen öğelerini içermesi durumudur.

Bu paragrafta verilen dizeler ve açıklamalarla edebiyatın psikoloji bilim dalıyla ilişkisi vurgulanmaktadır.

Sebebi:

  • Dizeler, insanların duygularını ve iç dünyalarını doğrudan yansıtmaktadır.
  • Örneğin, “Ellerin mektubu gelmiş okunur, benim yüreğime hançer sokulur.” dizesi, sevdiği kişinin mektubunu alan birinin mutluluk ve heyecan duygularını ifade etmektedir.
  • “Bu ellerin taşı hiç bana değmez, ille dostun gülü yaralar beni.” dizesi ise, dostundan ilgi görmeyen birinin üzüntü ve kırgınlık duygularını yansıtmaktadır.
  • “Anasının bir tanesini hor görmesinler.” dizesi de, evden ayrılmak üzere olan bir kızın kaygı ve endişe duygularını göstermektedir.

Psikoloji:

  • Psikoloji, insanların zihinsel süreçlerini ve davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır.
  • Psikolojinin alt dallarından biri de duygu psikolojisidir .
  • Duygu psikolojisi, insanların duygularını nasıl yaşadıklarını , ifade ettiklerini ve düzenlediklerini inceler.

Sonuç:

  • Paragrafta verilen dizeler, insanların duygularını ve iç dünyalarını doğrudan yansıtmaktadır.
  • Bu nedenle, bu paragrafta edebiyatın psikoloji bilim dalıyla ilişkisi vurgulanmaktadır.

Doğru cevap:

C) Psikoloji

Diğer şıkların neden yanlış olduğunu açıklayalım:

  • A) Tarih: Edebiyat, tarihle de ilişkili olsa da, bu paragrafta tarihsel bir olay veya olguya atıfta bulunulmamaktadır.
  • B) Sosyoloji: Edebiyat, sosyolojiyle de ilişkili olsa da, bu paragrafta toplumsal bir olaya veya olguya atıfta bulunulmamaktadır.
  • D) Felsefe: Edebiyat, felsefeyle de ilişkili olsa da, bu paragrafta felsefi bir düşünce veya akıma atıfta bulunulmamaktadır.
  • E) Filoloji: Filoloji, dilbilim ile edebiyatın kesiştiği bir alandır. Bu paragrafta dilbilimsel bir olguya atıfta bulunulsa da, asıl vurgu insanların duygularını ifade etme biçimine yapılmıştır.

Umarım bu açıklama yardımcı olmuştur!