Skolastik Düşünce Nedir, Ne Anlama Gelir, Özellikleri Nelerdir?

Orta Çağ’da Avrupa’da ortaya çıkan ve daha sonra felsefi ve teolojik düşünce alanlarında genişleyen Skolastik düşünce nedir? Skolastik düşüncenin anlamı, özellikleri ve nasıl ortaya çıktığı hakkındaki bilgiler nelerdir? Bu düşüncenin etkilediği toplum ve birey üzerindeki etkileri nelerdir?

1 Beğeni

Skolastik Düşünce Nedir?

Skolastik düşünce, Orta Çağ Avrupa’sında ortaya çıkan ve felsefi ve teolojik düşünce alanlarında etkili olan bir yaklaşımdır. Skolastik, Latince “schola” kelimesinden türetilmiş olup, “okul” anlamına gelir. Skolastik düşünce, Orta Çağ’da okullarda egemen olan düşünce tarzını ifade eder.

Skolastik düşünce, ortaya çıktığı dönemde Roma Katolik Kilisesi’nin egemenliği altında gelişmiş ve kilise doktrinlerinin ve Aristoteles’in felsefesinin sentezlenmesiyle oluşmuştur. Skolastik düşünce, rasyonel ve mantıksal argümanlar temelinde teolojik ve felsefi sorunları çözmeyi amaçlar.

Skolastik Düşüncenin Özellikleri

Skolastik düşüncenin bazı temel özellikleri şunlardır:

  1. Akılcılık: Skolastik düşünce, akıl ve mantık kullanarak felsefi ve teolojik sorunlara yaklaşır. Aziz Thomas Aquinas gibi skolastik düşünürler, akıl yoluyla Tanrı’nın varlığını ve teolojik kavramları ispatlamaya çalışmışlardır.

  2. Sentetik Yaklaşım: Skolastik düşünce, kilisenin dinî doktrinleriyle Aristotelesçi felsefenin sentezlenmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu sentez, teolojik ve felsefi sorunların mantık yoluyla çözümlenmesini sağlar.

  3. Otoriteye Bağlılık: Skolastik düşünce, kilisenin otoritesine derin bir saygı duyar. Teolojik ve felsefi sorunlar üzerinde tartışma yürütmek için otoriteye başvurulur ve tartışmalarda kilisenin görüşleri ön plandadır.

  4. Dialektik Yaklaşım: Skolastik düşünce, tartışma ve karşılıklı neden-sonuç ilişkileri üzerine kurulmuştur. Mantık yoluyla teolojik ve felsefi sorunlar çözümlenirken tümdengelim ve tümevarım gibi mantıksal argümanlar kullanılır.

  5. Ortak Dil: Latin, Orta Çağ’da Avrupa’daki intelektüel ve kilise çevrelerinde ortak bir dil haline gelmiştir. Skolastik düşünce, Latin dilini kullanarak tartışma ve düşüncelerini ifade etme geleneğine sahiptir.

Skolastik Düşüncenin Etik ve Toplumsal Etkileri

Skolastik düşünce, Orta Çağ Avrupa’sında sosyal, felsefi ve teolojik alanlarda derin etkiler bırakmıştır. Özellikle şu etkileri gösterir:

  1. Eğitim ve Üniversiteler: Skolastik düşünce, Avrupa’da üniversitelerin kurulmasına ve akademik eğitimin gelişimine katkıda bulunmuştur. Üniversiteler, skolastik düşüncenin tartışma geleneğini özümseyerek ortaya çıkmıştır.

  2. Teolojik Akademiler: Skolastik düşünce, teoloji çalışmalarının merkezini oluşturmuştur. Skolastik düşüncenin etkisinde tarih boyunca birçok teoloji çalışması gerçekleştirilmiştir.

  3. Bilimsel Gelişim: Skolastik düşünce, akılcılığı ve mantığı vurguladığı için bilimsel düşünceye zemin hazırlamıştır. Skolastik düşüncenin öğretileri, Rönesans döneminde bilimsel devrim için temel oluşturmuştur.

  4. Felsefi ve Teolojik Tartışmalar: Skolastik düşünceye dayanan felsefi ve teolojik tartışmalar, Orta Çağ Avrupa’sının entelektüel hayatının temelini oluşturmuştur. Bu tartışmalar, dönemin felsefe ve teoloji alanlarında gelişmelerin kaydedilmesine katkıda bulunmuştur.

TERİMLER:

Orta Çağ: 5. ve 15. yüzyıllar arasındaki dönemi ifade eden tarihî dönemdir. Skolastik düşünce, Orta Çağ Avrupa’sında gelişmiştir.
Akılcılık: Akıl ve mantığın yoluyla gerçekliği anlamaya çalışma eğilimidir.
Aristoteles: Antik Yunan filozofu Aristoteles, skolastik düşüncenin temellerini atan önemli bir figürdür.
Dialektik: Çelişkilerin çözülmesi ve gerçekliğin keşfi için mantık yoluyla yapılan tartışma ve sorgulama sürecidir.
Tümdengelim: Genelden özele doğru, genel bir ilke ya da varsayımdan hareketle belirli bir sonuca varma yöntemidir.
Tümevarım: Özelden genele doğru, belirli bir örneklemden hareketle genel bir ilke ya da varsayımda bulunma yöntemidir.

2 Beğeni