Serebral Palsi hastalığı nedir ve belirtileri nelerdir? Hangi faktörler bu hastalığın ortaya çıkmasına neden olur ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Serebral Palsi, genellikle çocukluk döneminde tanısı konulan bir nörolojik durumdur. Bu hastalığın ortaya çıkmasına neden olan faktörler nelerdir? Belirtileri hangi yaşlarda ve nasıl fark edilir? Tedavi seçenekleri nelerdir ve bu yöntemlerin etkili olabilmesi için nelere dikkat edilmelidir? Uzmanlar hangi konularda tavsiye veriyor?

Serebral Palsi: Tanımı, Belirtileri, Nedenleri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Giriş: Serebral palsi (SP), çocukluk çağında en sık görülen fiziksel engellilik nedenlerinden biridir. Bu durum, hareketin gelişimi etkileyen ve aktivite sınırlamasına yol açan kalıcı bozukluklar grubunu ifade eder. Serebral palsiye yol açan beyin hasarı veya anormal gelişimi, genellikle fetüs veya bebeklik döneminde meydana gelen ilerleyici olmayan bir süreçtir. Serebral palsinin belirtileri ve şiddeti bireyden bireye önemli ölçüde farklılık gösterebilir; bazı bireylerde hafif bir sakarlık görülürken, diğerleri yaşam boyu süren bakım gerektiren ciddi engelliliklerle karşı karşıya kalabilir. Bu durum, motor becerileri, dengeyi, duruşu ve potansiyel olarak duyusal algıyı, iletişimi ve bilişi etkileyebilir.

Serebral palsinin bu kadar geniş bir yelpazede kendini göstermesi, tanı ve yönetim yaklaşımlarının bireyselleştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Beyindeki hasarın ilerleyici olmaması, yönetim stratejilerinin zaman içinde adaptasyon ve fonksiyonun en üst düzeye çıkarılmasına odaklanması gerektiği anlamına gelir. Büyüme ve gelişim süreçlerinde semptomlar değişebileceğinden, sürekli değerlendirme ve müdahale gereklidir.

Serebral Palsiyi Anlamak:

Tıbbi Tanım ve Nörolojik Etkileri: “Serebral” terimi beyinle ilgiliyken, “palsi” kasların kullanımında zayıflık veya sorunları ifade eder. Serebral palsi, hareket, duruş ve dengeyi kontrol eden beyin bölgelerinde hasar veya anormal gelişim sonucu ortaya çıkar. Bu hasar genellikle doğum öncesinde (konjenital SP, vakaların %85-90’ı), doğum sırasında veya erken çocukluk döneminde (edinsel SP, doğumdan 28 gün sonra) meydana gelir. Etkilenen beyin bölgeleri arasında motor fonksiyonu düzenleyen serebrum, beyaz madde, koordinasyonda rol oynayan bazal ganglia ve potansiyel olarak duyusal algı, öğrenme, işitme, görme ve düşünmeyi etkileyen diğer alanlar bulunur.

Konjenital serebral palsinin yüksek oranda görülmesi, risk faktörlerini azaltmada prenatal ve perinatal bakımın önemini vurgulamaktadır. Vakaların çoğunluğu doğum öncesi veya sırasında ortaya çıktığı için, hamilelik ve doğum sırasında anne ve fetüs sağlığına odaklanmak, önleme çabaları için hayati önem taşır. Edinsel serebral palsi daha az yaygın olmakla birlikte, erken bebeklik döneminde enfeksiyonlar ve yaralanmalar gibi faktörlere karşı gelişmekte olan beynin savunmasızlığını gösterir. Doğum sonrası risk faktörleri hakkında farkındalık yaratmak ve zamanında aşılar ve güvenlik protokolleri gibi önleyici tedbirler almak, edinsel SP insidansını azaltmak için kritik öneme sahiptir.

Yaygınlık ve Küresel Bakış Açısı: Serebral palsi, çocukluk çağında en sık görülen motor engellilik durumudur. Genel yaygınlık oranları dünya çapında 1000 çocukta 1 ila 4 arasında değişirken, Amerika Birleşik Devletleri’nde bu oran yaklaşık 1000 canlı doğumda 3’tür. Yaygınlık, coğrafi konuma ve yenidoğan bakımındaki gelişmelere bağlı olarak potansiyel olarak değişiklik gösterebilir. Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde serebral palsi riski daha yüksektir.

Farklı kaynaklardaki tutarlı yaygınlık, SP’nin devam eden araştırmalar ve kaynak tahsisi gerektiren önemli bir küresel sağlık sorunu olduğunu göstermektedir. Sağlık hizmetlerindeki ilerlemelere rağmen, SP yaygın bir durum olmaya devam etmektedir; bu da etiyolojisinin karmaşıklığını ve önleme, erken teşhis ve etkili yönetimdeki sürekli çabalara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Prematürite ve SP riski arasındaki bağlantı, yenidoğan yoğun bakımındaki gelişmelerin hayatta kalma oranlarını artırırken, aynı zamanda SP ile yaşayan çocuk sayısının artmasına katkıda bulunabileceğini düşündürmektedir. Bu durum, preterm bebeklerin özel savunmasızlıklarını anlamaya ve nörolojik bozulma risklerini en aza indirmek için hedeflenen müdahaleler geliştirmeye odaklanmayı gerektirmektedir.

Serebral Palsinin Sınıflandırılması:

Motor Bozukluğuna Göre Serebral Palsi Tipleri:

  • Spastik Serebral Palsi (vakaların %70-80’i): Artan kas tonusu, sertlik, abartılı refleksler (hipertoni, spastisite) ve beceriksiz hareketlerle karakterizedir 1.
    • Subtipleri:
      • Hemipleji/Hemiparezi: Vücudun bir tarafını, genellikle kolu bacaktan daha fazla etkiler. Etkilenen taraftaki kol ve bacak daha kısa ve ince olabilir ve potansiyel olarak skolyoz gelişebilir. Konuşma gecikebilir, ancak zeka genellikle normaldir.
      • Dipleji/Diparezi: Kas sertliği esas olarak bacaklarda olup, kol ve yüzde daha hafif bir tutulum olabilir. Bacaklar “makaslama” şeklinde hareket edebilir; yürüteç veya bacak atelleri gerekebilir. Zeka ve dil becerileri genellikle normaldir. Prematüre bebeklerde daha olasıdır.
      • Kuadripleji/Kuadriparezi: En şiddetli form olup, dört uzvu, gövdeyi ve yüzü etkiler. Genellikle yürüme yeteneğinin olmaması ve zihinsel engellilik, nöbetler ve görme, işitme veya konuşma sorunları gibi diğer gelişimsel engellerle ilişkilidir. Şiddetli uzuv sertliği ancak gevşek bir boyun görülebilir.
  • Diskinetik Serebral Palsi (vakaların %10-20’si): Yavaş ve kıvrımlı (atetoz), hızlı ve sarsıntılı (kore) veya sürekli ve bükülmeli (distoni) olabilen istemsiz hareketler ve dalgalanan kas tonusu ile karakterizedir. Düz oturmakta veya yürümekte zorluk çekilebilir; işitme, nefes alma ve konuşma sorunları olabilir. Zeka nadiren etkilenir. Aşırı aktif yüz ve dil kasları nedeniyle yüz buruşturma veya salya akması görülebilir.
    • Subtipleri: Atetoid, Koreoatetoid, Distonik.
  • Ataksik Serebral Palsi (vakaların %5-10’u): Denge ve koordinasyonu etkiler. Bacaklar açıkta dengesiz yürüme; hızlı veya hassas hareketlerde (örneğin, yazma, düğmeleme) ve istemli hareketleri kontrol etmede zorluk. Tremorlar olabilir.
  • Mikst Serebral Palsi (vakaların %15.4’ü): Birden fazla tipin semptomlarının bir kombinasyonudur, en sık spastik-diskinetik görülür. Bazı kaslar çok gergin, bazıları ise çok gevşek olabilir.
  • Hipotoni Serebral Palsi (vakaların %2.6’sı): Düşük kas tonusu ile karakterizedir, bebek ele alındığında gevşek hissedilir. Spastisite veya distoni gibi diğer tiplere dönüşebilir. Baş kontrolü ve duruşta zorluk olabilir.

Spastik SP’nin yaygınlığı, kas sertliği ve abartılı refleksleri hedef alan tedavilerin önemini vurgulamaktadır. En sık görülen tip olması nedeniyle, araştırma ve tedavi çabalarının önemli bir kısmı, hareketliliği iyileştirmek ve ilişkili komplikasyonları azaltmak için spastisitenin etkili bir şekilde yönetilmesine odaklanmalıdır. Her SP tipinin kendine özgü özellikleri, hedeflenen tedavi müdahalelerini gerektirmektedir. Spastik, diskinetik ve ataksik SP ile ilişkili spesifik motor bozukluklarını tanımak, hedeflenen fiziksel, mesleki ve konuşma terapisi programları geliştirmek için çok önemlidir.

Topografik Sınıflandırma: Etkilenen vücut bölgelerini tanımlar.

  • Monopleji: Bir uzvu etkiler (nadir).
  • Dipleji: İki uzvu, genellikle bacakları etkiler. Üst vücutta hafif tutulum olabilir 17. Genellikle prematüre doğumla bağlantılıdır.
  • Hemipleji: Vücudun bir tarafını (kol ve bacak) etkiler.
  • Tripleji: Üç uzvu etkiler (örneğin, iki bacak ve bir kol).
  • Kuadripleji: Dört uzvu etkiler. Bacaklar genellikle kollardan daha fazla etkilenir. Gövde kas tonusu da etkilenebilir.
  • Çift Hemipleji: Dört uzvun tamamı etkilenir, ancak vücudun bir tarafı daha fazla etkilenir.
  • Pentapleji: Dört uzvun tamamı etkilenir, boyun ve baş felci sıklıkla yeme ve nefes alma komplikasyonları eşlik eder.

Motor bozukluğunun tipini topografik dağılım ile birleştirmek, bireyin durumunun daha kesin bir tanımını sağlar ve hedeflenen tedavi planlamasına yardımcı olur. Örneğin, bir çocuğun spastik diplejisi mi yoksa diskinetik kuadriplejisi mi olduğunu bilmek, özel zorluklarının ve en faydalı olabilecek müdahale türlerinin daha incelikli bir şekilde anlaşılmasına olanak tanır.

Şiddet Düzeyleri ve Fonksiyonel Sınıflandırma Sistemleri: SP, hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılabilir.

  • Hafif: Yardımsız hareket edebilir, günlük aktiviteleri sınırlı değildir.
  • Orta: Günlük aktiviteleri gerçekleştirmek için destekler, ilaçlar ve adaptif teknolojiye ihtiyaç duyar.
  • Şiddetli: Tekerlekli sandalye gerektirir ve günlük aktivitelerde önemli zorluklar yaşar, önemli desteğe ihtiyaç duyar.

Kaba Motor Fonksiyon Sınıflandırma Sistemi (GMFCS), 2-18 yaş arası bireylerde yürüme yeteneği ve yardımcı cihazlara duyulan ihtiyaç odaklanılarak motor bozukluklarını beş düzeyde (I-V) sınıflandıran uluslararası kabul görmüş bir sistemdir.

  • Düzey I: Sınırlama olmadan yürür.
  • Düzey II: Sınırlamalarla yürür (örneğin, uzun mesafeler, engebeli arazi). Başlangıçta hareketlilik cihazları kullanabilir.
  • Düzey III: Elle tutulan hareketlilik cihazlarıyla yürür.
  • Düzey IV: Sınırlı kendi kendine hareketlilik, elektrikli tekerlekli sandalye kullanabilir.
  • Düzey V: Manuel tekerlekli sandalyede taşınır.

El fonksiyonu için Manuel Yetenek Sınıflandırma Sistemi (MACS) ve iletişim için İletişim Fonksiyon Sınıflandırma Sistemi (CFCS) gibi başka sınıflandırma sistemleri de mevcuttur.

GMFCS gibi fonksiyonel sınıflandırma sistemleri, SP’nin günlük yaşam üzerindeki etkisini tanımlamak için standartlaştırılmış bir yol sağlar, sağlık profesyonelleri arasında iletişimi kolaylaştırır ve terapi ve müdahale için gerçekçi hedefler belirlemeye yardımcı olur. Sadece “şiddetli SP” demek yerine, GMFCS Düzey V kullanmak, bireyin hareketlilik sınırlamaları ve destek ihtiyaçları hakkında çok daha net bir resim sunar; bu da etkili bakım planlaması için gereklidir.

Belirti ve Semptomları Tanımak:

Bebeklik Döneminde Erken Belirtiler (genellikle erken yaşlardan itibaren fark edilir, doğumdan hemen sonra belirgin olmayabilir):

  • Gelişimsel gecikmeler: Yuvarlanma, oturma, emekleme, yürüme gibi dönüm noktalarına ulaşmada yavaşlık. Bu temel bir ipucudur.
  • Anormal kas tonusu: Çok sert (hipertoni) veya çok gevşek (hipotoni) olabilir 1. Diskinetik SP’de dalgalanabilir.
  • Olağandışı duruş: Uzanırken, emeklerken veya hareket ederken vücudun bir tarafını daha fazla kullanma.
  • Sert veya gergin kaslar ve abartılı refleksler (spastisite). Bacaklar kaldırıldığında sertleşebilir veya çaprazlaşabilir/makaslanabilir.
  • Tremorlar veya rastgele istemsiz hareketler (distoni).
  • Hassas hareketlerde (ince motor becerileri) zorluk.
  • Beslenme ve yutma güçlükleri, aşırı salya akması.
  • Huzursuzluk veya etkileşim eksikliği.
  • Sırt üstü yatarken başını kaldıramama (6 aylıktan küçük bebekler) veya başını sabit tutamama (yaklaşık 4 aylık).
  • Yuvarlanamama (6 aylıktan büyük bebekler), ellerini ağzına götürememe veya ellerini bir araya getirememesi. Sadece bir eliyle uzanma.
  • Tek taraflı emekleme veya dört ayak üzerinde emeklemek yerine poposu üzerinde sürünme (10 aylıktan büyük bebekler).
  • Destekle bile ayakta duramama (10 aylıktan büyük bebekler).

Bu belirtilerin erken tespiti, zamanında müdahale ve olumlu gelişimsel sonuçlar için potansiyeli en üst düzeye çıkarmak için çok önemlidir. Bu erken göstergeleri tanımak, uzmanlara derhal sevk edilmesini, terapiye başlanmasını ve çocuğun uzun vadeli fonksiyonel yeteneklerini ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilecek destek hizmetlerine erişilmesini sağlar.

Çocukluk Döneminde (bebeklik sonrası) Belirtiler:

  • Motor beceri gecikmeleri, koordinasyon, denge ve yürüyüşte zorluklar (örneğin, parmak ucunda yürüme, çömelerek yürüme, makaslama yürüyüşü, dengesiz yürüme).
  • Konuşma güçlükleri (dizartri, konuşma gelişiminde gecikmeler).
  • İnce motor becerilerinde zorluklar (yazma, düğmeleme, mutfak eşyalarını kullanma).
  • Kas spazmları, sertliği veya zayıflığı.
  • İlişkili durumlar:
    • Zihinsel engellilik.
    • Nöbetler (epilepsi).
    • Görme ve işitme sorunları.
    • İletişim sorunları.
    • Davranış sorunları (hiperaktivite, duygusal dalgalanmalar).
    • Öğrenme güçlükleri.
    • Ortopedik sorunlar (skolyoz, kalça displazisi, eklem kontraktürleri).
    • Gastrointestinal sorunlar (beslenme güçlükleri, kabızlık, reflü).
    • Uyku güçlükleri.
    • Ağrı.

Potansiyel olarak ilişkili durumların geniş yelpazesi, sadece motor bozukluklarını değil, bilişsel, duyusal ve diğer sağlık sorunlarını da ele alan çok disiplinli bir bakım yaklaşımının gerekliliğini vurgulamaktadır. SP genellikle sadece hareket sorunlarını içermediğinden, kapsamlı ve bütünsel bakım sağlamak için nörologlar, terapistler vb. uzmanlardan oluşan bir ekip gereklidir.

Ergenlik Döneminde Belirtiler ve Zorluklar:

  • Çocukluktan gelen motor, iletişim ve diğer zorlukların devamı.
  • Büyüme atakları nedeniyle artan fiziksel zorluklar potansiyeli (örneğin, yürüme yeteneğini sürdürmede zorluk).
  • Skolyoz veya kalça çıkığı gibi kas-iskelet sistemi anormalliklerinin daha belirgin hale gelmesi veya kötüleşmesi.
  • Akranlardan farklılıkların artan farkındalığı, potansiyel olarak duygusal ve sosyal zorluklara yol açması.
  • Günlük yaşam becerilerinde, eğitimde ve sosyal katılımda bağımsızlıkta zorluklar.
  • Ağrı ve kas spazmları uykuyu bozabilir.
  • Konuşma anlaşılması zor kalabilir.
  • Artan akademik taleplerle öğrenme güçlükleri devam edebilir veya daha belirgin hale gelebilir.

Ergenlik dönemi, SP’li bireyler için benzersiz zorluklar getirir ve fiziksel büyüme, sosyal entegrasyon ve bağımsızlık arayışını ele almak için sürekli destek ve yönetim stratejilerinin uyarlanmasını gerektirir. SP’li gençler ergenlik ve artan sosyal beklentilerle ilerlerken, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve aileler, gelişen fiziksel ihtiyaçları, potansiyel duygusal sıkıntıları ve yetişkinliğe geçişi ele almaya hazır olmalıdır.

Nedenleri ve Risk Faktörlerini Çözmek:

Doğum Öncesi Faktörler (vakaların çoğunda beyin hasarı genellikle doğumdan önce meydana gelir):

  • Beyin gelişimini etkileyen genetik mutasyonlar veya durumlar. SP’nin kendisi tipik olarak kalıtsal olmasa da, genetik faktörler beyin gelişim sorunlarında rol oynayabilir.
  • Hamilelik sırasında annenin geçirdiği enfeksiyonlar (örneğin, kızamıkçık, sitomegalovirüs, toksoplazmozis, herpes, sifiliz, Zika virüsü, suçiçeği). Enfeksiyon veya ateşin tetiklediği iltihaplanma, bebeğin gelişmekte olan beynine zarar verebilir.
  • Anne karnındaki bebeğin beyninde inme veya kanama.
  • Çeşitli faktörler nedeniyle anne karnındaki bebeğin beynine oksijen gitmemesi (hipoksi).
  • Beyin malformasyonları.
  • Hamilelik sırasında toksik maddelere (örneğin, metil cıva) maruz kalma.
  • Annenin sağlık durumları (örneğin, tiroid sorunları, preeklampsi, nöbetler, zihinsel engellilik, idrarda çok fazla protein).
  • Anne ve fetüs arasındaki Rh uyuşmazlığı.

Çok sayıda prenatal risk faktörü, aşılar, maternal sağlık durumlarının yönetimi ve zararlı maddelerden kaçınma dahil olmak üzere kapsamlı prenatal bakımın önemini vurgulamaktadır. Birçok prenatal neden, proaktif sağlık hizmetleri ve yaşam tarzı seçimleri yoluyla potansiyel olarak değiştirilebilir; bu da hem bireylerin hem de sağlık sistemlerinin risk azaltmadaki rolünü vurgulamaktadır.

Doğum Sırası Faktörler (doğum sırasında):

  • Zorlu bir doğum veya doğum sırasında bebeğin beynine oksijen gitmemesi (doğum asfiksisi). Ancak bu durumun sanıldığından daha az yaygın olduğu düşünülmektedir.
  • Prematüre doğum (gebelikte 37. haftadan önce), özellikle 32. haftadan önce. ABD’de en sık görülen neden.
  • Düşük doğum ağırlığı (2.5 kilogramdan veya 5.5 pounddan az) 3. Doğum ağırlığı düştükçe risk artar.
  • Çoğul gebelikler (ikizler, üçüzler vb.).
  • Doğum komplikasyonları, tıbbi aletlerin (forseps, vakum) yanlış kullanımı, fetal distres, baş, beyin veya sinirlere fiziksel travma ve uzun veya zorlu doğum dahil.
  • Oksijen kaynağını azaltan göbek kordonu komplikasyonları.
  • Şiddetli yeni doğan sarılığı (tedavi edilmemiş hiperbilirubinemi kernikterusa yol açar).
  • Doğum sırasında bebek kalp veya nefes alma sorunları.

Bazı doğum sırası faktörler kaçınılmaz olsa da, doğum sırasında dikkatli izleme, komplikasyonlara derhal müdahale ve prematürite ve sarılık gibi durumların etkili bir şekilde yönetilmesi, SP riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Yetenekli doğum bakımı ve yenidoğan desteği, doğum sürecinde ve hemen yenidoğan döneminde potansiyel beyin hasarını en aza indirmede kritik bir rol oynar.

Doğum Sonrası Faktörler (doğumdan sonra, 28 günden fazla):

  • Beyin enfeksiyonları (menenjit, ensefalit, herpes simpleks).
  • Kafa yaralanmaları (kazara travma, düşmeler, çocuk istismarı, sarsılmış bebek sendromu).
  • İnme veya beyne kan akışıyla ilgili sorunlar.
  • Anoksik hasarlar (boğulma, boğulma nedeniyle oksijen eksikliği).
  • Şiddetli dehidrasyon.
  • Ağır metal alımı.
  • Malnütrisyon.
  • Doğumdan sonraki ilk ayda nöbetler.

Doğum sonrası SP nedenlerini önlemek, bebek güvenliğini sağlamaya, enfeksiyonların derhal tedavisine ve potansiyel çevresel tehlikeler konusunda farkındalık yaratmaya dayanır. Bakıcılara kafa yaralanmalarını önleme, ciddi enfeksiyon belirtilerini tanıma ve zamanında tıbbi bakıma erişim sağlama konusunda eğitim vermek, edinsel SP riskini en aza indirmek için gereklidir.

Tanı Süreci:

Klinik Değerlendirme ve Nörolojik Muayene (tanı öncelikle kliniktir):

  • Hamilelik, doğum ve erken bebeklik dönemindeki risk faktörlerine odaklanan ayrıntılı tıbbi öykü.
  • Gelişimsel dönüm noktalarının, motor becerilerinin, kas tonusunun, reflekslerin (primitif, postüral, derin tendon), duruşun ve yürüyüşün değerlendirilmesi.
  • İstemli hareketlerin ve herhangi bir olağandışı duruşun veya bir tarafı tercih etmenin gözlemlenmesi.
  • Komorbid bozukluklar için tarama (epilepsi, kas-iskelet sistemi anormallikleri, ağrı, duyusal zorluklar, beslenme sorunları, iletişim bozuklukları, davranışsal bozukluklar).
  • Standartlaştırılmış gelişimsel değerlendirmelerin kullanımı (örneğin, 5 aylıktan küçük bebekler için Genel Hareketler Değerlendirmesi (GMA), 2 aylıktan 2 yaşına kadar olan çocuklar için Hammersmith Bebek Nörolojik Muayenesi (HINE)).

Deneyimli profesyoneller tarafından yapılan kapsamlı bir klinik değerlendirme, SP tanısının temelini oluşturur ve genellikle yaşamın ilk iki yılında tanımlamaya olanak tanır. Çocuk doktorları ve uzmanlar tarafından bir çocuğun motor gelişiminin ve nörolojik belirtilerinin dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi, erken teşhis ve daha fazla test ve müdahale için zamanında sevk için çok önemlidir.

Nörogörüntüleme Teknikleri (beyin hasarını doğrulamaya ve diğer durumları dışlamaya yardımcı olur):

  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Tercih edilen görüntüleme yöntemidir, beyin hasarı veya anormal gelişimin alanlarını belirlemek için beynin ayrıntılı 3 boyutlu görüntülerini sağlar. Motor alanlardaki anormallikleri tespit etmede yüksek hassasiyete sahiptir. Beyin hasarının zamanlamasını ve örüntüsünü belirlemeye yardımcı olabilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) Taraması: Beynin, kafatasının ve kan damarlarının kesitsel görüntülerini oluşturmak için X ışınları kullanır. Beyaz madde değişiklikleri için MRG kadar ayrıntılı değildir.
  • Kranial Ultrason: Özellikle kafatası kemikleri henüz kaynaşmamış olan yenidoğanlarda ve bebeklerde beynin görüntülenmesi için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanır. MRG veya BT kadar ayrıntılı olmasa da, ilk değerlendirme için hızlı ve non-invazivdir.

Nörogörüntüleme, SP’nin klinik tanısını desteklemede, altta yatan beyin anormalliklerini belirlemede ve diğer nörolojik durumları dışlamada çok önemli bir rol oynar. MRG, beyin yapılarının ayrıntılı görselleştirilmesi için özellikle değerlidir. Klinik muayene ilk şüpheyi sağlarken, MRG, SP ile uyumlu beyin hasarının nesnel kanıtını sunabilir, tanısal kesinliğe yardımcı olabilir ve potansiyel olarak etiyoloji hakkında ipuçları sağlayabilir.

Diğer Tanı Araçları ve Değerlendirmeler:

  • Elektroensefalogram (EEG): Nöbetleri (epilepsi) kontrol etmek için beyin elektriksel aktivitesini izler.
  • Elektromiyogram (EMG): Kasların ve onları kontrol eden sinirlerin sağlığını kontrol eder.
  • Kan testleri: SP semptomlarını taklit edebilen genetik veya metabolik durumları taramak için. İnme ile ilişkili SP vakalarında trombofili taraması yapılabilir.
  • Görme ve işitme testleri: İlişkili duyusal bozuklukları değerlendirmek için.
  • Konuşma ve dil testleri: İletişim yeteneklerini değerlendirmek için.
  • Oral motor testleri (beslenme ve yutma değerlendirmeleri).
  • Nörolojik değerlendirmeler (nöromüsküler test).
  • Bilişsel fonksiyon testleri.
  • Yürüyüş testi: Yürüyüş düzenlerini değerlendirmek için.
  • Fiziksel ve mesleki terapi değerlendirmeleri: Motor becerilerini ve fonksiyonel yetenekleri değerlendirmek için.
  • Genetik inceleme: Dismorfik özellikleri, beyin malformasyonları, ailede SP öyküsü veya akraba evliliği olanlar için önerilir.
  • Metabolik inceleme: Progresif vakalar veya katabolizma dönemlerinde dekompanzasyon için.

Kapsamlı bir tanısal çalışma genellikle tanıyı doğrulamak, ilişkili durumları belirlemek ve alternatif tanıları dışlamak için klinik değerlendirme, nörogörüntüleme ve diğer özel testlerin bir kombinasyonunu içerir. Çoklu tanı araçlarına güvenmek, bireyin durumunun daha eksiksiz bir resmini sunarak doğru tanı ve kişiye özel bir yönetim planının geliştirilmesini sağlar.

Tedavi ve Yönetim Seçeneklerinde Yolculuk (SP için bir tedavi yoktur, odak semptomları yönetmek ve yaşam kalitesini iyileştirmektir):

Terapötik Müdahaleler (SP yönetiminde hayati bir rol oynar):

  • Fizik Tedavi (FT): Kas gücünü, esnekliği, dengeyi, motor gelişimini ve hareketliliği korumak veya iyileştirmek için çok önemlidir. Egzersizler, germeler, yürüyüş eğitimi, denge eğitimi ve adaptif ekipman (atel, ortez, tekerlekli sandalye, yürüteç) kullanımı içerir. Ağrı yönetimine ve kontraktürler gibi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir. Erken başlanmalıdır. Yoğun ve görev odaklı terapi en etkilidir.
  • Ergoterapi (ET): Bireylerin evde, okulda ve toplumda günlük aktivitelerde bağımsızlık kazanmalarına yardımcı olur (öz bakım, oyun, okul görevleri, iş becerileri). İnce motor becerilerini, el-göz koordinasyonunu, duyusal işlemleme becerilerini ve adaptif ekipman kullanımını iyileştirmeye odaklanır.
  • Konuşma ve Dil Terapisi: İletişim becerilerini (net konuşma, işaret dili, iletişim cihazları) geliştirir, yutma ve beslenme güçlüklerini (disfaji) ele alır. Artikülasyon, nefes kontrolü ve sosyal iletişime yardımcı olabilir. Ağız, dil ve çene kasları için egzersizler içerebilir.
  • Rekreasyonel Terapi: Motor becerilerini, konuşmayı ve duygusal iyiliği geliştirmek için sanat, kültürel aktiviteler ve sporlar (örneğin, terapötik binicilik, kayak) kullanır.
  • Su Terapisi (Hidroterapi): Fiziksel fonksiyonu, kas tonusunu, güveni ve bağımsızlığı iyileştirmek için suyu kullanır. Yardımsız yürüyemeyenler için faydalıdır.
  • Hipoterapi (Binicilik Terapisi): Kaba motor fonksiyonunu, dengeyi, koordinasyonu ve duruş kontrolünü iyileştirmeyi amaçlar.
  • Müzik Terapisi: Öğrenmeyi, motivasyonu, rahatlamayı ve dil becerilerini geliştirebilir.
  • Kısıtlama Kaynaklı Hareket Terapisi (KKHT): Daha az etkilenen uzvu kısıtlayarak daha çok etkilenen uzvun kullanımını teşvik eder (unilateral SP için).
  • Robot Destekli Terapi: Yüksek yoğunluklu, tekrarlayan terapi için uzuv hareketlerine yardımcı olmak üzere robotik cihazlar kullanır, potansiyel olarak yürüyüşü ve zindeliği iyileştirir.
  • Sanal Gerçeklik: Hastaları terapiye dahil etmek ve motor fonksiyonunu iyileştirmek için etkileşimli simülasyonlar kullanır.
  • Elektriksel Stimülasyon (NMES, FES, TENS): Kas kasılmalarını uyarmak ve gücü ve motor fonksiyonunu iyileştirmek için elektrik akımlarının uygulanmasını içerir.
  • Tüm Vücut Titreşim Terapisi: Özellikle hipertonisi olan hastalarda kas tonusunu düzenlemeye ve dengeyi iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Bireyin özel ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre uyarlanmış çeşitli terapilerin bir kombinasyonu, SP’li bireylerde fonksiyonel yetenekleri en üst düzeye çıkarmak ve genel iyiliği iyileştirmek için gereklidir. Erken ve tutarlı terapi çok önemlidir. Tek bir terapi SP için bir çare değildir. Fiziksel, mesleki ve konuşma terapisi ile diğer özel müdahaleleri içeren entegre bir yaklaşım, durumla ilişkili çok yönlü zorlukları ele alır.

Farmakolojik Yönetim (belirli semptomları yönetmek için kullanılır):

  • Kas Gevşeticiler (örneğin, Baklofen, Diazepam, Tizanidin, Dantrolen): Kas gerginliğini, spastisiteyi ve spazmları azaltmak için. Oral, enjekte edilebilir veya intratekal baklofen pompası yoluyla verilebilir.
  • Botulinum Toksin (Botoks) Enjeksiyonları: Belirli gergin kasları geçici olarak gevşetmek, spastisiteyi azaltmak için. Etkileri yaklaşık üç ay sürer. Aşırı salya akması için de kullanılabilir.
  • Antiepileptik İlaçlar (Antikonvülsanlar): Epilepsisi olan bireylerde nöbetleri kontrol etmek için. Örnekler arasında Topamax, Lamictal, Tegretol, Dilantin, Zonegran, Zarontin, barbitüratlar, benzodiazepinler bulunur.
  • Antikolinerjik İlaçlar: Özellikle diskinetik SP’de istemsiz hareketleri ve salya akmasını azaltmak için. Örnekler arasında Robinul, Sinemet, Benztropin mesilat, Triheksifenidil hidroklorür bulunur.
  • Ağrı Kesiciler (Anti-inflamatuarlar, Sinir Blokları): Kas ağrısını ve kronik ağrıyı yönetmek için.
  • Antidepresanlar: Anksiyete ve depresyon semptomlarını azaltmak için, bazıları inkontinansa da yardımcı olabilir. Örnekler arasında Tofranil, Celexa, Paxil, Prozac, Cymbalta, Lexapro, Zoloft bulunur.
  • Dışkı Yumuşatıcılar ve Laksatifler: Kabızlığı yönetmek için.
  • Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GÖRH) İlaçları: Mide asidi üretimini azaltmak için (örneğin, Zantac).
  • DEHB ve Otizm İlaçları: İlişkili davranışsal veya zihinsel bozukluklar için (örneğin, Adderall, Ritalin, Risperidon).

Farmakolojik yönetim, SP ile ilişkili belirli semptomları hafifletmede, konforu ve fonksiyonu iyileştirmede destekleyici bir rol oynar. İlaç rejimleri genellikle bireyselleştirilir ve zaman içinde ayarlamalar gerekebilir. Bir tedavi olmamasına rağmen, ilaçlar spastisiteyi, nöbetleri, ağrıyı ve diğer ilişkili durumları kontrol ederek SP’li bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir ve terapilere ve günlük aktivitelere daha tam olarak katılmalarını sağlayabilir.

Cerrahi Seçenekler (şiddetli semptomlar veya kemik değişiklikleri için gerekebilir):

  • Ortopedik Cerrahi: Kas gerginliğini azaltmak (kasları veya tendonları uzatmak, tendon transferleri, tenotomi/miyotomi), kemik değişikliklerini düzeltmek (eklem hizalaması için osteotomi, kalça çıkığı) ve spinal eğrilikleri (skolyoz onarımı, spinal füzyon) ele almak için. Hareketliliği, duruşu, dengeyi iyileştirmeyi ve ağrıyı azaltmayı amaçlar. Genellikle diğer tedaviler başarısız olduktan sonra düşünülür. İyileşme genellikle fizik tedavi gerektirir.
  • Selektif Dorsal Rizotomi (SDR): Özellikle bacaklardaki spastisiteyi ve ağrıyı azaltmak için omurilikteki belirli sinir liflerinin kesilmesini içeren cerrahi bir prosedürdür (spastik diplejisi olan yürüyebilen hastalar için). Yürüyüşü, oturmayı, ayakta durmayı, dengeyi ve istemli hareketi iyileştirebilir. Uyuşmaya neden olabilir.
  • İntratekal Baklofen Pompa İmplantasyonu: Şiddetli vakalarda kasları gevşetmeye ve spastisiteyi azaltmaya yardımcı olmak için baklofenin doğrudan omurilik sıvısına verilmesi için cilt altına bir pompa yerleştirilmesi. Ayarlanabilir dozaj. Düzenli dolum gerektirir.
  • Diğer Cerrahiler: İşitme kaybı için koklear implantlar, beslenme güçlükleri için gastrostomi tüpü, hidrosefali için cerrahi (varsa). Nöbetlere veya ağrıya neden olan beyin lezyonlarını çıkarmak için stereotaktik cerrahi.

Cerrahi müdahaleler, dikkatle seçilmiş SP’li bireyler için önemli faydalar sağlayabilir, şiddetli spastisiteyi, kas-iskelet sistemi deformitelerini ve diğer komplikasyonları ele alarak fonksiyonu iyileştirebilir ve ağrıyı azaltabilir. Ancak, tipik olarak daha az invaziv seçenekler araştırıldıktan sonra düşünülürler. Cerrahi SP için ilk basamak tedavi değildir, ancak cerrahi prosedürleri düşünmeden önce çok disiplinli bir ekip tarafından potansiyel faydaların ve risklerin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi çok önemlidir.

Yaşam Kalitesini Artırmak ve Uzman Rehberliği:

Bağımsızlığı ve Katılımı Teşvik Etme Stratejileri:

  • Ne kadar küçük olursa olsun, bağımsızlık için her türlü çabayı teşvik edin.
  • Sosyal, eğitimsel, istihdam, rekreasyonel ve diğer topluluk faaliyetlerine katılımı teşvik edin.
  • Sınırlamalara değil, yeteneklere odaklanın; hedeflere ulaşmayı teşvik edin.
  • Bağımsızlığı kolaylaştırmak için görevleri ve ortamları uyarlayın.
  • Çalışabilir rutinler geliştirin.
  • Kendi kaderini tayin etme ve karar verme becerilerini geliştirin.
  • Duyusal ve duygusal düzenleme ihtiyaçlarını ele alın.
  • Akranlarla oyun ve etkileşim için fırsatlar sağlayın.
  • Sağlık hizmetleri, istihdam ve bağımsız yaşam odaklı yetişkinliğe geçişi destekleyin.

SP’li bireylerin yaşam kalitesini artırmak, sadece tıbbi tedavilerin ötesine geçerek sosyal katılımı, kişisel tatmini ve yaşamın tüm yönlerine anlamlı bir şekilde katılma yeteneğini kapsar. Fiziksel, psikolojik, sosyal ve çevresel faktörleri ele alan bütünsel bir yaklaşım, refahı en üst düzeye çıkarmak ve SP’li bireyleri tatmin edici yaşamlar sürmeleri için güçlendirmek için çok önemlidir.

Yardımcı Cihazlar ve Adaptif Teknolojiler:

  • Hareketlilik için yürüteçler, bastonlar, tekerlekli sandalyeler, yuvarlanan yürüteçler, motorlu scooterlar.
  • Destek, denge ve germe için ateller, ortezler, alçılar, ortezler.
  • İletişim için özel bilgisayar tabanlı iletişim makineleri, ses sentezleyiciler, iletişim panoları, işaret dili.
  • Daha kolay giyinme için cırt cırtlı ayakkabılar, uyarlanmış giysiler (fermuar çekiciler, düğme kancaları).
  • Özel yeme ve yazma gereçleri.
  • Oturma ve pozisyonlandırma yardımcıları (ergonomik sandalyeler, ayakta durma sistemleri).
  • Çevresel kontrol sistemleri (bilgisayarlı).
  • İş için yardımcı teknoloji (yazım denetleyiciler, yazma/daktilo yardımcıları).

Yardımcı cihazlar ve adaptif teknolojiler, SP’li bireyler için bağımsızlığı teşvik etmek, iletişimi kolaylaştırmak ve günlük aktivitelere katılımı artırmak için temel araçlardır. Hareketlilik, iletişim ve öz bakım için gerekli desteği sağlayarak, bu araçlar yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir ve bakıcılara olan bağımlılığı azaltabilir.

Aileler ve Bireyler İçin Destek Ağları ve Kaynaklar:

  • Duygusal destek, paylaşılan deneyimler ve pratik tavsiyeler için ebeveynler ve bakıcılar için destek gruplarıyla (ulusal ve yerel) bağlantı kurun.
  • Serebral palsi kuruluşlarından (örneğin, Serebral Palsi Vakfı, Birleşik Serebral Palsi, March of Dimes) tavsiye ve destek alın.
  • Bilgi, eğitim ve savunuculuk için kaynaklardan yararlanın (kitaplar, dergiler, podcast’ler, web siteleri).
  • Bakıcıların tükenmesini önlemek için dinlenme bakımını düşünün.
  • Mali yardım ve sigorta seçeneklerini (Medicaid, diğer programlar) araştırın.
  • Akran desteği için SP’li diğer aileler ve bireylerle bağlantı kurun.
  • Evde, okulda ve toplumda çocuğun ihtiyaçlarını savunun.
  • Hem SP’li birey hem de ailesi için ruh sağlığı desteği alın (danışmanlık, terapi).

Güçlü destek ağları ve kapsamlı kaynaklara erişim, SP’den etkilenen aileleri ve bireyleri güçlendirmek, duygusal, pratik ve bilgilendirici yardım sağlamak için hayati önem taşır. SP’nin zorluklarının üstesinden gelmek bunaltıcı olabilir, bu nedenle anlayan başkalarıyla bağlantı kurmak, güvenilir bilgilere erişmek ve destek sistemlerine sahip olmak, başa çıkmak, savunuculuk yapmak ve mümkün olan en iyi sonuçları sağlamak için çok önemlidir.

Uzun Vadeli Yönetim İçin Uzman Tavsiyeleri:

  • Çok disiplinli uzmanlardan oluşan bir ekiple (pediatrik nörolog, fizyoterapist, ergoterapist, konuşma terapisti vb.) yakın çalışın.
  • Eşlik eden durumları tanımak ve tedavi etmek için çocuk doktoruna güvenin.
  • Başkalarıyla karşılaştırmak yerine çocuğun bireysel potansiyeline odaklanın.
  • Erken müdahale hizmetlerine mümkün olan en kısa sürede başlayın.
  • Terapistlerle net ve ulaşılabilir hedefler belirleyin ve ilerlemeyi düzenli olarak takip edin.
  • Çocuğun yaşamın her alanında bağımsızlığını teşvik edin.
  • Çocuğun ihtiyaçları için güçlü bir savunucu olun.
  • Aile, arkadaşlar, eğitimciler ve doktorlarla açık iletişim kurun.
  • Bakıcının kendi fiziksel ve zihinsel sağlığına dikkat edin.
  • Gelişimi izlemek ve tedaviyi gerektiği gibi ayarlamak için uzmanlarla düzenli takip ziyaretleri yapın.
  • Çocuğu kapsayıcı ve özel topluluk ve okul programlarına dahil etmeyi düşünün.

SP’nin etkili uzun vadeli yönetimi, devam eden değerlendirme, tedavi stratejilerinin uyarlanması ve bireyin potansiyelini ve yaşam kalitesini en üst düzeye çıkarmaya güçlü bir şekilde odaklanmayı içeren işbirlikçi, bireyselleştirilmiş ve proaktif bir yaklaşım gerektirir. SP ömür boyu süren bir durumdur, bu nedenle bilgili bir bakım ekibiyle tutarlı etkileşim, birey ve ailenin aktif katılımı ve sürekli öğrenme ve uyum sağlama taahhüdü, zorlukların üstesinden gelmek ve başarıları kutlamak için çok önemlidir.

Serebral Palsi Araştırmalarının Ufku:

Son Atılımlar ve Gelişen Tedaviler:

  • Kök Hücre Tedavisi: Hasarlı beyin hücrelerini onarmak ve rejenerasyonu teşvik etmek için umut vaat ediyor (göbek kordonu kanı infüzyonları, kemik iliği kök hücreleri, M2 makrofaj transplantasyonu kullanılarak). Hala erken aşamalarda ve uzun vadeli etkinliğini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
  • Odaklanmış Ultrason Terapisi: Semptomları azaltmak için belirli beyin bölgelerini (örneğin, diskinetik SP için globus pallidus) hedeflemek üzere ultrason ışınlarını kullanan non-invaziv bir teknoloji. Şu anda erken araştırma aşamalarında ve henüz yaygın olarak kullanılamıyor.
  • Robotik ve Dış İskeletler: Uzuvları desteklemeye ve hareket ettirmeye yardımcı olan giyilebilir cihazlar, hareketliliği ve bağımsızlığı artırır.
  • Non-İnvaziv Beyin Stimülasyonu (Transkraniyal Doğru Akım Stimülasyonu - tDCS): Hareketi ve koordinasyonu iyileştirmek ve potansiyel olarak spastisiteyi azaltmak için belirli beyin bölgelerini uyarmak üzere küçük elektrik akımları kullanır.
  • Yapay Kaslara Sahip Motorlu Ayak Bileği Cihazları: Doğal kas hareketini taklit etmek üzere “akıllı malzemeler” kullanan cihazların geliştirilmesi, potansiyel olarak yürüme yeteneğini iyileştirir.
  • M2 Makrofaj Transplantasyonu: Bu hücrelerin hasarlı beyin dokusunu ve kan damarlarını onarabildiğini gösteren yeni araştırmalar, potansiyel olarak motor ve bilişsel fonksiyonu iyileştirir.

SP araştırmaları alanı, geleneksel semptom yönetiminin ötesinde, altta yatan beyin hasarını ele almayı ve fonksiyonel sonuçları iyileştirmeyi amaçlayan yeni tedavileri aktif olarak araştırmaktadır. Kök hücre tedavisi, odaklanmış ultrason ve robotik özellikle umut vaat etmektedir, ancak daha fazla araştırma gerektirmektedir. SP için henüz bir tedavi mevcut olmasa da, bu gelişmiş tedavilere yönelik devam eden araştırmalar, gelecekte SP’li bireylerin yaşamlarında önemli iyileşmeler için umut sunmaktadır.

Devam Eden Klinik Çalışmalar ve Gelecek Yönleri:

  • Çok sayıda klinik çalışma, SP için kök hücre tedavilerinin güvenliğini ve etkinliğini araştırmaktadır.
  • Araştırmalar SP’ye genetik katkıları anlamaya odaklanmaktadır.
  • Nörogörüntüleme tekniklerindeki (fMRI, DTI) ilerlemeler, SP’nin patofizyolojisini aydınlatmaya ve tedavi etkinliğini değerlendirmeye yardımcı olmaktadır.
  • Çalışmalar yoğun terapilerin ve ev tabanlı müdahalelerin etkilerini araştırmaktadır.
  • Araştırmalar, PROMPT terapisi gibi yaklaşımlar da dahil olmak üzere konuşma terapisi tedavilerini iyileştirmeye devam etmektedir.
  • Görüntüleme ve hareket analizinde yapay zeka kullanarak erken teşhis ve tanı teknolojilerini iyileştirmeye odaklanma.
  • Gerçek zamanlı izleme ve evde rehabilitasyon programları için akıllı giyilebilir cihazların geliştirilmesi.
  • Bakıma erişimi genişletmek için teletıp platformları.
  • Yaşam kalitesini iyileştirmek için fiziksel aktivite ve sosyal destek dahil olmak üzere yaşam tarzı müdahaleleri üzerine araştırmalar.

Devam eden araştırma çabaları, SP anlayışımızı ilerletmek, daha etkili tedaviler geliştirmek ve sonuçta etkilenenlerin yaşamlarını iyileştirmek için çok önemlidir. Klinik çalışmalar, bilimsel keşifleri SP’li bireyler için somut faydalara dönüştürmede hayati bir rol oynamaktadır. Araştırmacılar, klinisyenler ve SP’li bireyler ile ailelerinin devam eden özverisi, bu alanda ilerleme kaydetmek ve iyileştirilmiş sonuçlar için yeni umutlar getirmek için gereklidir.

Sonuç: Serebral palsi, çeşitli sunumları ve nedenleri olan karmaşık bir nörolojik durumdur. Erken tanı ve çok disiplinli bir yönetim yaklaşımı çok önemlidir. Terapiler, ilaçlar ve cerrahi müdahaleler fonksiyonu ve yaşam kalitesini iyileştirmede önemli bir rol oynar. Aileler, destek ağları ve topluluk kaynakları tarafından sağlanan hayati destek kabul edilmektedir. Devam eden araştırmalar ve gelişen tedaviler sayesinde gelecek için iyimserlik devam etmektedir. Odak noktası, SP’li bireylerin tüm potansiyellerine ulaşmalarını ve tatmin edici yaşamlar sürmelerini sağlamaktır.

Eklenmesi Gereken Temel Tablolar:

  1. Serebral Palsi Tipleri ve Özellikleri
Serebral Palsi Tipi Temel Özellikler Yaygınlık (yaklaşık) Subtipler
Spastik Artan kas tonusu, sertlik, abartılı refleksler, beceriksiz hareketler %70-80 Hemipleji/Hemiparezi, Dipleji/Diparezi, Kuadripleji/Kuadriparezi
Diskinetik İstemsiz hareketler (atetoz, kore, distoni), dalgalanan kas tonusu %10-20 Atetoid, Koreoatetoid, Distonik
Ataksik Denge ve koordinasyon sorunları, dengesiz yürüme, hassas hareketlerde zorluk %5-10
Mikst Birden fazla tipin semptomlarının kombinasyonu %15.4 Spastik-Diskinetik
Hipotonik Düşük kas tonusu, gevşeklik %2.6
  1. Kaba Motor Fonksiyon Sınıflandırma Sistemi (GMFCS) Düzeyleri
GMFCS Düzeyi Fonksiyonel Yeteneklerin Açıklaması
I Sınırlama olmadan yürür.
II Sınırlamalarla yürür (örneğin, uzun mesafeler, engebeli arazi). Başlangıçta hareketlilik cihazları kullanabilir.
III Elle tutulan hareketlilik cihazlarıyla yürür.
IV Sınırlı kendi kendine hareketlilik, elektrikli tekerlekli sandalye kullanabilir.
V Manuel tekerlekli sandalyede taşınır.
  1. Bebeklik Döneminde Serebral Palsinin Yaygın Erken Belirti ve Semptomları
Yaş Grubu Temel Belirti ve Semptomlar
6 aylıktan küçük bebekler Sırt üstü yatarken başını kaldıramama, sert veya gevşek hissedilme, kaldırıldığında bacakların sertleşmesi veya çaprazlaşması, tutulduğunda sırtını ve boynunu aşırı derecede geriye atma.
6 aylıktan büyük bebekler Yuvarlanamama, ellerini ağzına götürememe, ellerini bir araya getirmede zorluk, bir eli yumruk yaparken diğeriyle uzanma.
10 aylıktan büyük bebekler Tek taraflı emekleme, dört ayak üzerinde emeklemek yerine poposu üzerinde sürünme, destekle bile ayakta duramama.
  1. Serebral Palsi İçin Tedavi Yöntemlerine Genel Bakış
Tedavi Yöntemi Temel Amaçlar Örnekler
Fizik Tedavi Hareketliliği, gücü, dengeyi ve koordinasyonu iyileştirir. Egzersizler, germeler, yürüme eğitimi, ortezler.
Ergoterapi Günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığı artırır. Öz bakım eğitimi, adaptif ekipman, ince motor beceri aktiviteleri.
Konuşma Terapisi İletişim becerilerini ve yutma fonksiyonunu iyileştirir. Artikülasyon terapisi, işaret dili, iletişim cihazları.
İlaç Tedavisi Spastisiteyi, nöbetleri, ağrıyı ve diğer ilişkili semptomları yönetir. Baklofen, Botoks, antiepileptikler, ağrı kesiciler.
Cerrahi Müdahaleler Şiddetli spastisiteyi azaltır, kemik deformitelerini düzeltir ve fonksiyonu iyileştirir. Ortopedik cerrahi, selektif dorsal rizotomi, intratekal baklofen pompası.
Rekreasyonel Terapi Motor becerilerini, konuşmayı ve duygusal iyiliği geliştirir. Terapötik binicilik, adaptif sporlar.
Su Terapisi Fiziksel fonksiyonu ve kas tonusunu iyileştirir. Su bazlı egzersizler.
Hipoterapi Dengeyi, koordinasyonu ve duruşu geliştirir. Binicilik aktiviteleri.
Müzik Terapisi Öğrenmeyi, motivasyonu ve iletişimi geliştirir. Müzik tabanlı aktiviteler.
Kök Hücre Tedavisi Hasarlı beyin hücrelerini onarmayı ve rejenerasyonu teşvik etmeyi amaçlar. Göbek kordonu kanı infüzyonları (araştırma aşamasında).

Kaynaklar